Английский Язык - Турецкий язык
Определение give way, concede, stop trying; stop doing something; despair of в Английский Язык Турецкий язык словарь
- give up
- vazgeçmek
Onlar tüm plandan vazgeçmekten başka seçenekleri olmadığını kabul ettiler.
-They agree that they have no choice but to give up the whole plan.
Tom plandan vazgeçmek istemiyordu.
-Tom didn't want to give up on the plan.
- give up
- {f} teslim etmek
- give up
- teslim olmak
- give up
- vaz geçmek
- give up
- el çekmek
- give up
- el etek çekmek
- give up
- feda etmek
- give up
- umudunu kesmek
Hayalinden umudunu kesmek zorundaydı.
-She had to give up her dream.
- give up
- {f} istifa etmek
- give up
- (deyim) teslim etmek,ele vermek. 2.geleceginden umudu kesmek. 3.iyileseceginden umudu kesmek. give sth. up
- give up
- {f} adamak
- give up
- (Fiili Deyim ) pes etmek , vaz geçmek
- give up
- (fiil) bırakmak, vazgeçmek, ele vermek, teslim etmek, ayrılmak, adamak, istifa etmek, pes etmek
- give up
- {f} ele vermek
- give up
- {f} ayrılmak
- give up
- (deyim) yapmaktan vazgecmek
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение give way, concede, stop trying; stop doing something; despair of в Английский Язык Английский Язык словарь
- {f} give up
give way, concede, stop trying; stop doing something; despair of
Расстановка переносов
give way, concede, stop trying; stop do·ing something; des·pair ofПроизношение
Resimler
История
Избранное