Üniversite ona fahri doktora unvanı verdi.
- The college bestowed an honorary degree on him.
Müdür ona bir kupa verdi.
- The manager bestowed a trophy on him.
Vasya amca hediye olarak bana bir tablo verdi.
- Uncle Vasya gave me a painting as a gift.
Bunu kız arkadaşım için hediye olarak aldım.
- I bought this as a gift for my girlfriend.