Tom Mary'yi oldukça iyi açıkladı, bu yüzden onu görünce onu tanımak kolaydı.
 - Tom described Mary quite well, so it was easy to recognize her when I saw her.
Satıcılar ve alıcılar anonimdir ve tanımak çok zordur.
 - Sellers and buyers are anonymous and very hard to recognize.
Başkalarının hatalarını fark etmek kendi hatlarımızı farketmekten daha kolaydır.
 - It's easier to recognize other people's mistakes than our own.
Bilgisayar iki yüz farklı tipteki hatayı tanır.
 - The computer recognises two hundred different types of errors.
Beni hatırlıyor musun? Hayır. Hayret. Beni tanımamana şaşırdım! Tanımamız gerekiyor mu?
 - Remember me? No. Well, well. I'm surprised you don't recognise me! Are we supposed to?
Başarısızlığının farkına varmalısın.
 - You must recognize your failure.