We should strike a balance between our expenditure and income.
 - Kazancımız ve giderimiz arasında orta yolu bulmalıyız.
Tom sent money to Mary to help her pay for school expenses.
 - Tom Mary'ye okul giderlerini ödemesine yardımcı olmak için para gönderdi.
I doubt that Tom had to sell his car in order to raise money for medical expenses.
 - Tom'un sağlık giderlerini karşılamak için arabasını satmak zorunda kaldığından şüpheliyim.
The apple appeased my hunger temporarily.
 - Elma, açlığımı geçici olarak giderdi.
She tried to lessen her expenses.
 - Ona giderlerini azaltmaya çalıştı.
Tom calculated his expenses.
 - Tom giderlerini hesapladı.
Her smooth entry into the ranks of the royal family will help to dispel these fears.
 - Onun kraliyet ailesinin saflarına düzgün girişi bu korkuların giderilmesine yardımcı olacaktır.