Tom evin etrafında büyümüş olan pek çok yabani otları görebiliyor.
- Tom can see the many weeds that had grown up around the house.
Vay, nasıl da büyümüşsün!
- My, how you've grown!
Çocuk bir yetişkine benziyordu.
- The boy looked like a grown-up.
Tom'un yetişkin bir kızı var.
- Tom has a grown daughter.
Küba'da çok şeker kamışı yetiştirilir.
- A lot of sugar cane is grown in Cuba.
Tom yıllardır buğday yetiştirdi.
- Tom has grown wheat for many years.