Yoğun trafikteki zincirleme bir kazaydı.
- There was a chain-reaction crash during rush hour.
Zırh giyen büyük bir çarpışmayla düşer!
- He who wears armor falls with a big crash!
Çarpışma için kendimizi hazırladık.
- We prepared ourselves for the crash.
O, onu ondan zorla geri aldı.
- He took it from her by force.
Dişçi çürük dişimi zorla çekti.
- The dentist pulled out my decayed tooth by force.