Çalınan çantasını bulmak ona sürpriz oldu.
- He was surprised to find his stolen bag.
O, onun çalınan bisikletiydi.
- It was his bicycle that was stolen.
Tom çalınmış gitarı yatağının altına sakladı.
- Tom hid the stolen guitar under his bed.
Tom Mary'ye çalınmış bir kemanı satmayı önerdi.
- Tom offered to sell Mary a stolen violin.
Dün gece arabam çalındı.
- I had my car stolen last night.
Dün gece arabam çalındı.
- My car was stolen last night.
I've had my pocket calculator stolen.
- Mein Taschenrechner wurde mir gestohlen.
Somebody has stolen my suitcase.
- Jemand hat meinen Koffer gestohlen.