geschadet

listen to the pronunciation of geschadet
Немецкий Язык - Турецкий язык
zarar
Английский Язык - Турецкий язык

Определение geschadet в Английский Язык Турецкий язык словарь

hurt
{f} ağrımak
damaged
{s} hasarlı

Gemi hasarlı değildi. - The ship was not damaged.

Hasarlı saygınlığını onarmayı denedim. - I tried to repair his damaged prestige.

hurt
{i} yaralı

Yaralı değilsin, değil mi? - You're not hurt, are you?

Yaralı olmadığına memnun oldum. - I'm glad you weren't hurt.

damaged
bozulmuş
damaged
zarar verilmiş
damaged
hasara uğramak
hurt
ağrıtmak
hurt
zedelemek (bir uzvu)
hurt
ziyan
damaged
zarar görmüş

Çatı fırtınadan zarar görmüştü. - The roof was damaged by the storm.

Zarar görmüş itibarını tamir etmeye çalıştım. - I tried to repair his damaged prestige.

damaged
{f} hasar ver

Sami, Leyla'nın itibarına hasar verdi. - Sami damaged Layla's reputation.

Rock grubu otel odasına hasar verdi. - The rock band damaged the hotel room.

damaged
zarar ver

Kuraklık oradaki tüm ürünlere zarar verdi. - The drought damaged all the crops there.

Kaza, arabasının ön tekerlerine zarar verdi. - The accident damaged her car's front wheels.

damaged
{s} bozuk
damaged
{f} zarar ver: adj.zarar görm
damaged
{s} ezik ve çürük içinde
damaged
{f} hasar ver: adj.hasarlı
damaged
{s} mahvolmuş
Немецкий Язык - Английский Язык
damaged
done damage
derogated
harmed
hurt
impaired
Harte Arbeit hat noch niemandem geschadet.
Hard work never did anyone any harm