They made a strange discovery.
- Garip bir keşif yaptılar.
It's a bit strange to me.
- O bana biraz garip geldi.
Tom had an odd look on his face.
- Tom'un yüzünde garip bir ifade vardı.
Oddly, I've been watching a lot of telenovelas this fall.
- Gariptir, bu sonbaharda çok sayıda pembe dizi izliyorum.
I feel a little awkward.
- Biraz garip hissediyorum.
Tom looked a little awkward.
- Tom biraz garip görünüyordu.
You're such a weirdo.
- Sen bir garip tipsin.
For a professional, he gave a poor account of himself in today's game.
- Bir profesyonele göre, bugünkü oyunda kendisiyle ilgili garip bir açıklama yaptı.
The car has been acting strangely.
- Araba garip biçimde hareket ediyor.
Tom is behaving strangely.
- Tom garip biçimde davranıyor.
They looked at me funny.
- Onlar bana garip baktılar.
There's a funny smell coming from the engine of the car.
- Arabanın motorundan gelen garip bir koku var.
Your freaking grandfather nearly ran me over!
- Senin garip büyükbaban neredeyse beni ezecekti!
The olm is my favourite animal, due to its grotesque appearance.
- Olm garip görünümü nedeniyle benim en sevdiğim hayvan.
There's something oddly familiar about Tom.
- Tom hakkında garip bir biçimde tanıdık bir şey var.
You're behaving oddly.
- Sen garip bir biçimde davranıyorsun.