ganz offensichtlich

listen to the pronunciation of ganz offensichtlich
Немецкий Язык - Турецкий язык
apaydIn
Английский Язык - Турецкий язык

Определение ganz offensichtlich в Английский Язык Турецкий язык словарь

clearly
açık bir biçimde

Seni açık bir biçimde duymadım. Bir daha söyler misin lütfen? - I didn't hear you clearly. Would you please say it again?

Profesör, çalışmasının konusunu kısa ve açık bir biçimde anlattı. - The professor briefly and clearly described the topic of his study.

clearly
açıkça

Şirkette açıkça konuşmalısın. - You must speak clearly in company.

O, konuyu açıkça belirtmiştir. - He clearly stated that point.

clearly
apaçık

Hâlâ apaçık hatırlıyorum. Yedi ya da sekiz yıl önceydi. Tam olarak nerede? Sen de orada mıydın? - I still clearly remember. It was seven or eight years ago. Where exactly? Were you also there?

evidently
besbelli

Onun benimle konuşmak istemediği besbelli. - Evidently he does not want to speak to me.

Tom bu sabah erken saatlerde besbelli buradaydı. - Tom evidently was here early this morning.

clearly
açık seçik
clearly
kesinlikle
clearly
düpedüz
evidently
açıkça

Açıkçası Tom gitmek istemiyordu? - Evidently, Tom didn't want to go.

Açıkçası, o bir hata yaptı. - Evidently, he's made a mistake.

clearly
şüphesiz

Şüphesiz Tom'da potansiyel var. - Tom clearly has potential.

Wilson kazanmak için şüphesiz en iyi şansa sahipti. - Wilson clearly had the best chance to win.

clearly
anlaşılır biçimde

O, geçerli Fransızca konuşuyor ama o anlaşılır biçimde Almancada daha akıcı. - He speaks passable French, but he is clearly more fluent in German.

Ben anlaşılır biçimde düşünmüyordum. - I wasn't thinking clearly.

clearly
açık açık
evidently
[adv] açıkça
evidently
gözle görülür biçimde
Немецкий Язык - Английский Язык
evidently
clearly
obviously
quite perceptible
Er ging langsam die Straße entlang und hatte ganz offensichtlich Schmerzen.
He walked slowly down the road, obviously/evidently in pain