Турецкий язык - Английский Язык
Определение güneş gözlüğü в Турецкий язык Английский Язык словарь
- sunglasses
He is wearing sunglasses.
-O güneş gözlüğü takıyor.
Tom shoved his sunglasses to the top of his head.
-Tom güneş gözlüğünü kafasının üstüne doğru itti.
- shade
Tom always wears shades.
-Tom hep güneş gözlüğü takar.
- sunglasses, dark glasses
- pair of sunglasses
- blinkers
- sunglasses, shades
- sun glasses
- shades
Tom always wears shades.
-Tom hep güneş gözlüğü takar.
- blinker
- güneş gözlük
- sunglasses
The television costs more than the sunglasses.
-Televizyonun fiyatı güneş gözlüklerinden daha fazladır.
Mary hid behind her large sunglasses.
-Mary büyük güneş gözlüklerinin arkasına saklandı.
- bir çift güneş gözlüğü rica ediyorum
- I would like a pair of sunglasses
Связанные Термины
Турецкий язык - Турецкий язык
Определение güneş gözlüğü в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- Güneş gözlüğü, güçlü ışığın göze ulaşmasını engelleyen renkli veya köyü lenslerden meydana gelen çeşitli biçimlerde görme cihazlarıdır
- Gözü güneş ve çeşitli tabiat olaylarından korumaya yarayan alet
güneş gözlüğü
Расстановка переносов
gü·neş göz·lü·ğüПроизношение
Resimler
История
Избранное