Can I buy things here duty-free?
- Burada gümrüksüz şeyler alabilir miyim?
Tom bought a bottle of vodka and some perfume at the duty-free shop.
- Tom gümrüksüz mallar mağazasından bir şişe votka ve birkaç parfüm satın aldı.
The customs officials searched the whole ship.
- Gümrük memurları bütün gemiyi araştırdılar.
Please fill out the Customs Declaration Form.
- Lütfen Gümrük Beyan Formunu doldurun.
A customs declaration is required.
- Bir gümrük beyanı gereklidir.
A customs official asked me to open my suitcase.
- Bir gümrük görevlisi, bavulumu açmamı istedi.
Can I buy things here duty-free?
- Burada gümrüksüz şeyler alabilir miyim?
Is this a duty-free shop?
- Bu bir gümrüksüz-mallar mağazası mı?
Cleveland decided that high tariffs were wrong.
- Cleveland yüksek gümrük vergilerinin yanlış olduğuna karar verdi.
President Arthur wanted to reduce the tariffs.
- Başkan Arthur gümrük vergilerini düşürmek istedi.