gözlendi

listen to the pronunciation of gözlendi
Турецкий язык - Английский Язык

Определение gözlendi в Турецкий язык Английский Язык словарь

gözle
(Bilgisayar) watch

She was watching the film with her eyes red in tears. - O gözyaşları içindeki kırmızı gözleri ile filmi izliyordu.

Bird watching is a nice hobby. - Kuş gözlemciliği güzel bir hobi.

gözle
{f} observing

Waiting, observing, and keeping silent can avoid many wars. - Beklemek, gözlemek ve sessiz kalmak birçok savaşı önleyebilir.

I'm observing wild birds. - Ben yabani kuşları gözlemliyorum.

gözle
{f} eye

Mother looked at me with tears in her eyes. - Annem gözlerinde yaşlarla bana baktı.

My mother looked at me with tears in her eyes. - Annem gözlerinde yaşlarla bana baktı.

gözle
{f} observed

The boy observed the birds all day. - Çocuk bütün gün kuşları gözlemledi.

I observed that his hands were unsteady. - Ellerinin titrek olduğunu gözlemledim.

gözle
observe

Tom likes to observe birds. - Tom kuşları gözlemlemeyi sever.

Tom likes to observe the people walking by. - Tom yürüyen insanları gözlemlemeyi sever.

gözle
{f} surveyed
gözle
optical
gözlendi
Избранное