Havlu hiç kullanışlı değildi.
- The towel wasn't useful at all.
O, kullanışlı bir aptaldan daha fazlası değil.
- He's nothing more than a useful idiot.
Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu.
- Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.
İnekler bu ülkede başka bir hayvandan daha faydalıdır.
- Cows are more useful than any other animal in this country.
Tüm modeller yanlış, ancak bazıları yararlı.
- All models are wrong, but some are useful.
O, yararlı bir bilgi parçası değil.
- That's not a useful piece of information.
Tom işe yarar bir öneri yaptı.
- Tom made a useful suggestion.
Sonunda işe yarar bir öneri!
- Finally one useful suggestion!