Onun kağıt uçağı narindi.
- His paper plane was fragile.
Bu karton kutular narindir.
- These cardboard boxes are fragile.
Dünya'nın iklimi kırılgandır.
- The Earth's climate is fragile.
Onların yaptığı model uçak kırılgandı.
- The model plane they built was fragile.
Kırılabilir bu parçalar bütün risklere karşı sigortalanmalıdır.
- These fragile items must be insured against all risks.
... strong and fragile, right? ...
... if you remove it, or tamper with it, it's really obvious. You give it a fragile housing, ...