fortschrittlich

listen to the pronunciation of fortschrittlich
Немецкий Язык - Турецкий язык
ileri
'fortşritlih ilerici
{'fortşritlih} ilerici
ilerici¡
Английский Язык - Турецкий язык

Определение fortschrittlich в Английский Язык Турецкий язык словарь

advanced
{s} ileri

O ileri öğrencilere İngilizce öğretiyor. - She teaches English to advanced students.

O, Boston'dayken Tom'un ileri sınıflarından birine öğretmenlik yapacağım. - I'm going to teach one of Tom's advanced classes while he's in Boston.

advanced
ileri düzeyde
advanced
(Ticaret) geliştirilmiş
advanced
(Bilgisayar) gelişmiş ileri
advanced
(Ticaret) tekamül ettirilmiş
advanced
{f} ileri git
advanced
{f} ilerle

Ordu tepeye kadar ilerledi. - The army advanced up the hill.

Nehire doğru ilerlediler. - They advanced to the river.

advanced
öne al/ilerle
advanced
{f} ileri git: adj.gelişmiş
advanced
{f} ilerle: adj.gelişmiş
advanced
{s} modern
advanced
{s} öncü
advanced
{s} ilerlemiş

Onun ilerlemiş yaşı onun bir iş bulmasını engelliyor. - His advanced age prevents him from getting a job.

advanced
{s} gelişmiş

Japonya teknolojik olarak, en gelişmiş ülke oluyor. - Japan is becoming the most advanced country technologically.

Uzaylı, postbiyolojik ve gerçekten gelişmiş bir makinedir. - The alien is postbiological and is really an advanced machine.

Немецкий Язык - Английский Язык
advanced
future-oriented
progressive
future-orientated
modern
forward-looking
progressively