Roger bulabildiği herhangi bir işte gün boyunca çalıştı.
 - Roger worked at any job he could find during the day.
O, bütün gün boyunca çalışmaktaydı.
 - He has been working during the whole day.
Onun odasına girdiğimde, golf oynadığı yirmi yıl süresince kazandığı çok sayıda kupayı bana gösterdi.
 - When I went into his room, he showed me the numerous trophies he had won during the twenty years he had played golf.
Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler.
 - They went skiing during their date.
O, tatili sırasında bile asla çevrimiçi değil.
 - She is never online, even during her vacation.
Ders sırasında Japonca konuşmamalısınız.
 - You must not speak Japanese during the class.
O, yolculuğu esnasında bir günlük tuttu.
 - He kept a diary during the trip.
Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar.
 - Many young women in their 20s plan to go abroad during their summer holidays.