O çok güzel bir şekilde sorulan bir soru değil.
 - That's not a very nicely asked question.
Leyla güzel bir şekilde giyindi.
 - Layla dressed nicely.
Tarz güzel, ama farklı bir renginiz var mı?
 - The style is nice, but do you have it in a different color?
Havanın güzel olacağını umuyorum.
 - I hope it will be nice.
Kel olmakla ilgili güzel şeylerden biri, asla kötü bir saçlı bir gününün olmamasıdır.
 - One of the nice things about being bald is that you never have a bad hair day.
O çok kibardır. Başkalarının hakkında asla kötü konuşmaz.
 - He is very nice. He never speaks ill of others.
O, tatlı genç bir adam oldu.
 - He became a nice young man.
Leyla çok hoş tatlı bir kadındı.
 - Layla was a very nice sweet woman.
O çok kibardır. Başkalarının hakkında asla kötü konuşmaz.
 - He is very nice. He never speaks ill of others.
Japonca öğretmenimiz bize karşı çok kibar.
 - Our Japanese teacher is very nice to us.
Buranın yakınında iyi bir Tayland restoranı var.
 - There's a nice Thai restaurant near here.
O gerçekten iyi bir kız.
 - She's a really nice girl.
O aslında nazik bir insandır.
 - He is basically a nice man.
Bana böylesine güzel bir hediye gönderdiğiniz için çok naziksiniz.
 - It is very kind of you to send me such a nice present.
Bir kırmızı araba ve bir beyaz olanı gördüm.Kırmızı olan beyaz olandan daha hoş görünüyordu.
 - I saw a red car and a white one. The red one was nicer looking than the white one.
Tom'un yaptığı ev gerçekten hoş.
 - The house that Tom built is really nice.