O bir aptal. Onun saçmalıklarını artık dinleyemem.
 - He's a twat. I can't listen to his nonsense anymore.
Saçmalıklarından usandım.
 - I've had enough of your nonsense.
Tom anlamsız konuşuyordu.
 - Tom was talking nonsense.
Ona uğraşmak anlamsız.
 - It's nonsense to try that.
Onu dinleme, o saçma sapan konuşuyor.
 - Don't listen to him, he's talking nonsense.
Bu saçmalığın dik alası.
 - That's absolute nonsense!
O saçma sapan konuşuyordu.
 - He was talking nonsense.
Onu dinleme, o saçma sapan konuşuyor.
 - Don't listen to him, he's talking nonsense.