fidanın

listen to the pronunciation of fidanın
Турецкий язык - Английский Язык

Определение fidanın в Турецкий язык Английский Язык словарь

fidan
sapling

We went there to plant saplings. - Oraya fidan ekmeye gittik.

fidan
shoot
fidan
flower
fidan
sappling
fidan
chaotically
fidan
tumbleweed
fidan
growth
fidan
bush

We have some rose bushes in front of our house. - Evimizin önünde birkaç gül fidanı var.

fidan
{i} plant

Tatoeba is like a garden: you must plant seedlings, tend to them and watch them grow. - Tatoeba bir bahçe gibidir: fidanlar ekmelisin, onlarla ilgilenmelisin ve nasıl büyüteceğini izlemelisin.

How many plants did you buy? - Kaç tane fidan satın aldın?

Fidan
(isim) Young plant, sapling
fidan
set
fidan
cion
fidan
sapling, shoot
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение fidanın в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Fidan
çitil
fidan
Başka bir yere dikilmek için bulunduğu yerden çıkarılan taze ağaç, dikme: "Evlendiklerinin haftası, oraya iki gül fidanı dikmişlerdi."- P. Safa
fidan
Ağaç ve ağaççıkların yeni yetişeni
fidan
Başka bir yere dikilmek için bulunduğu yerden çıkarılan taze ağaç, dikme