family; lineage

listen to the pronunciation of family; lineage
Английский Язык - Турецкий язык

Определение family; lineage в Английский Язык Турецкий язык словарь

nation
{i} millet

Birleşmiş Milletler Bosna'ya arabulucular gönderdi. - The United Nations sent peacekeepers to Bosnia.

Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. - Sovereignty unconditionally belongs to the nation.

nation
{i} ulus

Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım. - Throughout my life, I've had the great pleasure of travelling all around the world and working in many diverse nations.

Kanada civarında bir yerde birkaç dönüm karla ilgili iki ulusun savaşta olduğunu ve bu güzel savaşa tüm Kanada'nın değdiğinden daha çok para harcadıklarını bilirsiniz. - You know that two nations are at war about a few acres of snow somewhere around Canada, and that they are spending on this beautiful war more than the whole of Canada is worth.

nation
nation tün milletemaritime nation denizci millet
nation
denizden geçinen millet
nation
ülke

Amerika, kendisinin dünyanın en özgür ülkesi olduğundan hoşlanıyor. - America fancies itself the world's freest nation.

Ülkenin liderlerinin hiçbir seçeneğim yoktu. - The nation's leaders had no choice.

nation
kavim
Английский Язык - Английский Язык
nation
family; lineage
Избранное