Tom apologized to the families of the victims for the explosion at the factory.
- Tom fabrikadaki patlama için kurbanların ailelerine özür diledi.
Robots have taken the place of men in this factory.
- Bu fabrikada robotlar insanların yerini aldı.
That factory makes toys.
- O fabrika oyuncaklar yapar.
The factory decided to do away with the old machinery.
- Fabrika eski makineleri kaldırmayı düşünüyor.
We have a plant in Boston.
- Boston'da bir fabrikamız var.
Her father was a tractor driver and her mother worked in a textile plant.
- Babası bir traktör sürücüsüydü ve annesi bir tekstil fabrikasında çalıştı.
He had been working in the factory for three years when the accident occurred.
- Kaza meydana geldiğinde, o üç yıldır fabrikada çalışıyordu.
After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
- Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
He works at the steel mill.
- O, çelik fabrikasında çalışmaktadır.
Tom works at the steel mill.
- Tom çelik fabrikasında çalışıyor.
Tom works for a large factory.
- Tom büyük bir fabrika için çalışıyor.
My father works for a factory.
- Babam bir fabrika için çalışmaktadır.