Определение fırını в Турецкий язык Английский Язык словарь
- fırın
- kiln
- fırın
- bakery
Tom used to work in a bakery.
-Tom bir fırında çalışırdı.
The bakery is on Pino Street.
-Fırın Pino caddesindedir.
- fırın
- furnace
What do you need a 2000°C furnace for?
-2000 santigrat derecelik fırına niçin ihtiyacınız var?
The heat of the furnace warmed the whole house.
-Fırının ısısı bütün evi ısıttı.
- fırın
- {i} oven
Place the pan in the oven.
-Tavayı fırına yerleştir.
Helen's forum experienced an irreconcilable schism over whether to use one or two oven mitts.
-Helen'in forumu bir veya iki fırın eldiveni kullanılıp kullanılmayacağı üzerine uzlaşmaz bir bölünme yaşadı.
- fırın
- baker's
The young lady in the baker's shop is beautiful.
-Fırıncı dükkanındaki genç bayan güzeldir.
Run and get some bread from the baker's!
-Koş ve fırından bir ekmek al.
- fırın
- stove
This factory manufactures electric stoves.
-Bu fabrikalar elektrikli fırın üretir.
- fırın
- cooker
- ekmek fırını
- (Askeri) bakery oven
- fırın
- bakeshop
- fırın
- kitchen stove
- fırın
- cookstove
- fırın
- heater
- konveksiyon fırını
- (Gıda) convection oven
- seramik fırını
- (İnşaat) kiln
- siemens-martin fırını
- open-hearth furnace
- siemens-martın fırını
- (Mekanik) open-hearth furnace
- fırın
- bakehouse
- Aç it fırını deler
- (Atasözü) Retaliation is a cure.Retaliation puts an end to bitter pills
- alçı fırını
- Plaster Furnace
- ark fırını
- arc furnace
- arıtma fırını
- refining furnace
- cevher eritme fırını
- roaster
- direnç fırını
- resistance furnace
- döküm fırını
- smelting furnace
- ekmek fırını
- bakehouse
- ekmek fırını
- bakery
The girl that works at the bakery is cute.
-Ekmek fırınında çalışan kız sevimlidir.
- elektrik fırını
- electric furnace
- endüksiyon fırını
- induction furnace
- fırın
- hearth
- fırın
- roasted (in the oven). (...)
- fırın
- oven; furnace; bakery, baker's
- fırın
- roaster
- gaz fırını
- gas furnace
- hava fırını
- air furnace
- havagazı fırını
- gas range
- havagazı fırını
- gas oven
- karbonizasyon fırını
- carbonizing stove
- katılama fırını
- cementation furnace
- kavurma fırını
- roasting furnace
- kaynak fırını
- welding furnace
- keller fırını
- keller furnace
- kereste kurutma fırını
- lumber kiln
- kok fırını
- coke furnace, coke oven
- kristal fırını
- crystal oven
- kupol fırını
- cupola furnace
- kurutma fırını
- drying stove
- külçe fırını
- puddler
- menevişleme fırını
- tempering furnace
- mikrodalga fırını
- microwave oven
I never learned how to use a microwave oven.
-Mikrodalga fırının nasıl kullanıldığını hiç öğrenmedim.
- mufla fırını
- muffle furnace
- sementasyon fırını
- cementation furnace
- sertleştirme fırını
- hardening furnace
- silikon fırını
- (İnşaat) siliconit muffule furnace
- simitçi fırını
- bakery where simits are made
- takoz ısıtma fırını
- billet heating furnace
- tasfiye fırını
- smelter
- tasfiye fırını
- refining furnace
- tavlama fırını
- annealing furnace
- tuğla fırını
- brick kiln
- vakum fırını
- vacuum furnace
- yakma fırını
- incinerator
Tom emptied the wastebasket into the incinerator.
-Tom çöp kutusunu çöp yakma fırınına boşalttı.
- yeraltı fırını
- soaking pit furnace
- çöp fırını
- incinerator
- çöp fırını
- garbage furnace
- çöp yakma fırını
- incinerator
Tom emptied the wastebasket into the incinerator.
-Tom çöp kutusunu çöp yakma fırınına boşalttı.
- çöp yakma fırını
- destructor
- ölü yakma fırını
- cinerator
- önısıtma fırını
- preheating furnace
- şerbetçiotu fırını
- oast
Связанные Термины
Определение fırını в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- Fırın
- (Osmanlı Dönemi) TENNUR
- Fırın
- saur
- Fırın
- hurun
- Fırın
- davul
- elektrik fırını
- Elektrik enerjisi ile çalışan mutfak aleti
- fırın
- Fırında pişirilmiş
- fırın
- Bir maddeyi fiziksel veya kimyasal değişikliğe uğratmak amacıyla ısıtılan alet
- fırın
- Ekmek, pasta vb.nin pişirildiği ve satıldığı dükkân
- fırın
- Isı verici bir düzenekle çalışan, yiyecekleri pişirmeye veya ısıtmaya yarayan alet
- fırın
- Her yandan aynı derecede ısı alarak ekmek, pasta vb. pişirmeye yarayan, tavanı tonoz biçiminde, önünde tek açıklık bulunan ocak
- hava gazı fırını
- Hava gazı ile çalışan fırın
- izabe fırını
- Maden ergitme ocağı
Связанные Термины
Определение fırını в Английский Язык Турецкий язык словарь
- çimento fırını
- Cement kiln