förderleistung

listen to the pronunciation of förderleistung
Английский Язык - Турецкий язык

Определение förderleistung в Английский Язык Турецкий язык словарь

output
{i} üretim; hâsıla; randıman, verim
carrying capacity
taşıma gücü
carrying capacity
taşıma sığası
output
bilgisayardan alınan bilgi
output
(Ticaret) hasıla
output
autput
output
(Ticaret) imal etmek
output
çıkan
output
ürün
output
üretim

Çelik sıkıntısına rağmen, sanayi üretimi yüzde beş arttı. - Despite a shortage of steel, industrial output has increased by five percent.

Bu fabrikada üretim %20 oranında arttı. - The output at this factory has increased by 20%.

output
randıman

Bu fabrikanın randımanı %20'ye kadar arttı. - The output of this factory has increased by 20%.

carrying capacity
taşıma kapasitesi
output
çıktı

Şirketin çıktı kayıtlarını dikkatlice inceledi. - She investigated the company's output record carefully.

Geçen yılın kömür çıktısı standardın gerisinde kaldı. - Last year's output of coal fell short of the standard.

carrying capacity
yük kapasitesi
output
{i} çıkış gücü
output
{i} ürün, çıktı
output
(Tıp) Vücuddan çıkarılan madde
output
{i} (Bilgisayar) çıkış, çıktı