Benim sizin yardımınıza ihtiyacımız yok.
- Ich brauche eure Hilfe nicht.
İstediğim şeyler hiç zamanında olmuyor. Öyleyse, sizinkiler neden zamanında olsun?
- Meine Bedürfnisse werden nicht erfüllt, warum sollen dann eure Bedürfnisse erfüllt werden?
İstediğim şeyler hiç zamanında olmuyor. Öyleyse, sizinkiler neden zamanında olsun?
- Meine Bedürfnisse werden nicht erfüllt, warum sollen dann eure Bedürfnisse erfüllt werden?
Ben dün sizin babanıza rastladım.
- I ran into your father yesterday.
Ben dün sizin babanıza rastladım.
- I bumped into your dad yesterday.
Geçen sene Bayan Kato senin öğretmenin miydi?
- Was Ms. Kato your teacher last year?
Yakın bir gelecekteki senin ziyaretini gerçekten dört gözle bekliyorum.
- I really look forward to your visit in the near future.
How many boys are there in your class?
- Wie viele Jungen sind in eurer Klasse?
We will accept your conditions.
- Wir werden eure Bedingungen annehmen.