I have no time to engage in political activity.
- Siyasal etkinlikte bulunmak için zamanım yok.
Mrs. Tanaka, the new teacher, is offering Japanese as an extra curricular activity twice a week to interested students.
- Bayan Tanaka, yeni öğretmen, Japoncayı haftada iki kez ilgili öğrencilerine müfredat dışı etkinlik olarak öneriyor.
Which events have you entered for ?.
You don't need to get all dressed up. It's an informal event.
- Resmi giymene gerek yok. Bu gayri resmi bir etkinlik.
The event was very well planned.
- Etkinlik çok iyi planlandı.
Currently in this area there are no active hostilities.
- Şu anda, bu alanda etkin silahlı çatışma yok.
You have to be active.
- Etkin olmak zorundasın.
The Japanese telephone system is highly efficient.
- japon telefon sistemi hayli etkindir.
There were all sorts of group activities.
- Her türlü grup etkinlikleri vardı.
Do you take part in any community activities?
- Toplumsal etkinliklere katılır mısın?
Somehow I accidently activated it.
- Bir şekilde onu kazayla etkinleştirdim.
He activated nothing.
- O hiçbir şeyi etkinleştirmedi.
The effective application of antiseptics is an important matter in the prevention of hospital infections.
- Antiseptiklerin etkin uygulaması hastane enfeksiyonlarının önlenmesinde önemli bir konudur.
Many fear that cuts in the defense budget will undermine the military's effectiveness.
- Birçokları, savunma bütçesindeki kesintilerin ordunun etkinliğini baltalayacağından korkuyorlar.