Haritaya güvenmeme rağmen o hatalıydı.
- Although I trusted the map, it was mistaken.
Hepiniz hatalısınız gibi görünüyor.
- It appears that you are all mistaken.
Tom yanılmış olabilirdi.
- Tom could've been mistaken.
Ne yazık ki yanılmıştır.
- He is sadly mistaken.
Savaş yanlış bir politikadan sonuçlandı.
- The war resulted from a mistaken policy.
Tom sık sık yanlışlıkla bir öğrenciye benzetilir.
- Tom is often mistaken for a student.