Aile serveti bir hayli artmıştır.
 - The family fortune has increased a great deal.
Yaşamanın maliyeti şiddetle artmıştır.
 - The cost of living has increased drastically.
Fransız parfümleri üzerindeki vergiler, ABD'de arttırılmıştır.
 - Taxes on French perfumes have been increased in the United States.
İş gücümüzü arttırdık.
 - We've increased our manpower.
Onlar Tom'un dozajını arttırdılar.
 - They've increased Tom's dosage.