Yaşlı bayan kız torununa gülümsedi.
- Die alte Dame lächelte ihrer Enkelin zu.
Onun eşit sayıda erkek ve kız torunları var.
- She has an equal number of grandsons and granddaughters.
Yaklaşık senin yaşında bir kız torunum var.
- I have a granddaughter about your age.
O kaçırılan torununu aradı.
- She searched for her granddaughter who had been taken away.
Torunum karımı dinliyor.
- My granddaughter is listening to my wife.
Tom watched his granddaughters dance.
- Tom sah seinen Enkelinnen beim Tanzen zu.
This is Nina, your granddaughter.
- Das ist Nina, deine Enkelin.