Ben sizin her birinizi bilirim.
- I know each one of you.
O her birimize sonsuz yaşam için ödeme yaptı.
- He paid an eternal life for each one of us.
Herkese teşekkür ederim.
- Thank you one and all.
Onun şarkılarından her biri bir liste başıydı.
- Every one of her songs was a hit.
Onların her biri o filmi izlemeye gitti.
- Every one of them went to see that movie.
... ln fact, each one of us ...
... So each one of these stones in the whole health cairn is ...