eğitimli

listen to the pronunciation of eğitimli
Турецкий язык - Английский Язык
educated, literate
literate
schooled
lettered
eğitim
{i} education

Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children. - Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.

Education in this world disappoints me. - Bu dünyadaki eğitim beni hayal kırıklığına uğratıyor.

eğitim
training

The training session is scheduled to begin at 4 p.m. - Eğitim oturumunun 16:00'da başlaması planlandı.

They needed jobs and training. - Onların işlere ve eğitime ihtiyacı vardı.

eğitim
{i} instruction

The trainer gave instructions in the afternoons. - Eğitimci öğleden sonraları talimatlar verdi.

The level of English instruction in Israel is very low. - İsrail'de İngilizce eğitim seviyesi çok düşük.

eğitim
(Askeri) drill
eğitim
education, instruction, schooling; training; drill
eğitim
practice
eğitim
{i} nurture
eğitim
(Askeri) exercise
eğitim
educational

The poor educational policy is a detriment to Japan. - Yetersiz eğitim politikası Japonya için zararlıdır.

Television could be an important source of culture, and its educational broadcasts are valued in many schools. - Televizyon önemli bir kültür kaynağı olabilir, ve eğitim yayınlarına birçok okulda değer verilmektedir.

eğitim
instructional
eğitim
(Hukuk) (mesleki) training
eğitim
schooling

Fadil paid for Layla's schooling. - Fadıl, Leyla'nın eğitimi için ödeme yaptı.

The mandatory character of schooling is rarely analyzed in the multitude of works dedicated to the study of the various ways to develop within children the desire to learn. - Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir.

eğitim
course

Is physical education a required course? - Beden eğitimi gerekli bir ders mi?

She was able to continue her education through correspondence courses. - O, mektupla öğretim ile eğitimine devam edebildi.

eğitim
in training
eğitim
exercitation
eğitim
discipline
eğitim
traınıng
eğitim
pedagogy, pedagogics
eğitim
(Hukuk) education, training
eğitim
reeducation
Турецкий язык - Турецкий язык
Eğitim görmüş, eğitilmiş
Eğitim
terbiye
eğitim
Belli bir bilim dalı veya sanat kolunda yetiştirme, geliştirme ve eğitme işi
eğitim
Çocukların ve gençlerin toplum yaşayışında yerlerini almaları için gerekli bilgi, beceri ve anlayışları elde etmelerine, kişiliklerini geliştirmelerine yardım etme, terbiye
eğitim
Belli bir bilim dalı veya sanat kolunda yetiştirme, geliştirme ve eğitme işi: "Mezun olduktan sonra yüksek eğitim için Lyon'a gönderilir."- H. Taner. Çocukların ve gençlerin toplum yaşayışında yerlerini almaları için gerekli bilgi, beceri ve anlayışları elde etmelerine, kişiliklerini geliştirmelerine yardım etme, terbiye: "Eğitim, bizim istediğimiz kalıplara göre adam yetiştirmek değildir."- H. Taner
eğitim
Eğitim bilimi