dutzend

listen to the pronunciation of dutzend
Немецкий Язык - Турецкий язык
[das] düzine
e {'dutsın} s düzine
e. s. 'dutsındüzine
düzine

Yarım düzine yumurta aldım. - Ich habe ein halbes Dutzend Eier gekauft.

Bir düzine elma aldım. - Ich kaufte ein Dutzend Äpfel.

ein halbes Dutzend
yarım düzine
Английский Язык - Турецкий язык

Определение dutzend в Английский Язык Турецкий язык словарь

dozen
düzine

O, iki düzine yumurta satın aldı. - She bought two dozen eggs.

İki düzine kalem satın aldım. - I bought two dozen pencils.

dozen of
düzine
dozen
{i} çok sayı

Okuyacak çok sayıda raporum var. - I have a dozen reports to read.

Tom bana plastik bir torba içinde çok sayıda kurabiye verdi. - Tom gave me a dozen cookies in a plastic bag.

dozen
{i} onlarca olan şey