Fosil yakıtlar sonsuza kadar var olmayacak.
 - Fossil fuels won't be available forever.
Tom fosillerle ilgileniyor.
 - Tom is interested in fossils.
Tüplü dalgıçlar suyun altında altın paralar, antik kalıntılar, soyu tükenmiş hayvanların kalıntıları dahil birçok ilginç şeyler buldu.
 - Scuba divers have found many interesting things under water including gold coins, ancient ruins, and fossils of extinct animals.
Ellerimde tuttuğum şey fosilleşmiş bir kabuk.
 - What I'm holding in my hands is a fossilized shell.
Amber fosilleşmiş reçinedir.
 - Amber is fossilised resin.