Mayuko garip bir rüya gördü.
- Mayuko dreamt a strange dream.
Vahşi Jaguarlar hakkında rüya gördü.
- She dreamt about wild jaguars.
Aşk onu rüyalarında görmektir.
- Love is seeing her in your dreams.
Mary piyango kazandığına dair bir rüya gördü.
- Mary had a dream that she won the lottery.
Hayallerimden biri İzlandaca öğrenmek.
- One of my dreams is to learn Icelandic.
Büyük hayallerle Tokyo'ya geldi.
- He came up to Tokyo with a big dream.
Onunla orada karşılaşacağımı asla düşünmedim.
- I never dreamed that I would meet her there.
Seninle burada karşılaşacağımı asla düşünmedim.
- I never dreamed I would meet you here.
Dün gece rüya görmedim.
- I didn't dream last night.
Bana rüya görmediğimi söyle.
- Tell me I'm not dreaming.
O benim idealimdeki kız.
- She is my dream girl.
O dün gece mutlu bir rüya gördü.
- She dreamed a happy dream last night.
Küçük erkek kardeşim dün gece korkunç bir rüya gördüğünü söylüyor.
- My little brother says that he had a dreadful dream last night.
Dün gece senin hakkında rüya gördüm.
- I dreamed about you last night.
Tom Mary hakkında rüya gördü.
- Tom dreamed about Mary.
Stop dreaming and get back to work.
I dreamed a vivid dream last night.
... I dreamt of building that computer one day. ...