Турецкий язык - Английский Язык
Определение dizilmiş в Турецкий язык Английский Язык словарь
- diz
- {i} knee
After his knee repair, he could walk without pain.
-Dizinin onarımından sonra, o ağrı olmadan yürüyebiliyordu.
He approached and fell on his knees.
-O yaklaştı ve dizlerinin üzerine düştü.
- dizilmiş harfleri tutan demir çerçeve
- chase
- diz
- {f} array
- diz
- {f} strung
- diz
- {f} sort
- Diz
- dız
- diz
- in knees
- diz
- (at) stifle
- diz
- bridle
- ipe dizilmiş
- stringed
- ipe dizilmiş şeyler
- rope
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение dizilmiş в Английский Язык Английский Язык словарь
- diz
- Third-person singular simple present indicative form of de
- diz
- Third-person singular simple present indicative form of dee
- diz
- third-person singular of de
- diz
- third-person singular of dee
Связанные Термины
Турецкий язык - Турецкий язык
Определение dizilmiş в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- Diz
- (Osmanlı Dönemi) AYN
- DİZ
- (Osmanlı Dönemi) (E) f. Levn, renk
- DİZ
- (Osmanlı Dönemi) f. Kal'a, sur
- diz
- Nizam, saf, sıra, katar
- diz
- Uyluk ile kaval kemiğinin buluştuğu eklem yeri
- diz
- Kaval, baldır ve uyluk kemiğinin birleştiği yer: "Köşeye yaslanmış, bir dizini altına almış, öteki dizini dikmiş, kolunu da uzatmış, anlatıyordu."- M. Ş. Esendal
- diz
- Bacak ile baldır kemiklerinin bağlanma yeri
- diz
- Oturulduğunda uyluğun üst yanı
- diz
- iran hükümdarı Hüsrev'in yağız atına verilen ad
- diz
- Kaval, baldır ve uyluk kemiğinin birleştiği yer
Связанные Термины
dizilmiş
Расстановка переносов
di·zil·mişResimler
Избранное