Onunla bir akşam yemeği partisinde tanıştık.
 - I met him at a dinner party.
Tom bir akşam yemeği partisinde.
 - Tom is at a dinner party.
Yemekli davete on misafir alıyoruz.
 - We are having ten guests at the dinner party.
Tom ve Mary pazartesi akşamı bir ziyafet veriyor.
 - Tom and Mary are having a dinner party Monday evening.