What do you do for relaxation?
- Dinlenmek için ne yapıyorsun?
I advised him to take a rest.
- Ben ona dinlenmesini tavsiye ettim.
Tom likes to rest on the couch after a long day.
- Tom, uzun bir günün ardından kanepede dinlenmeyi seviyor.
I suggest that you take a break and cool off a little.
- Bir mola vermeni ve biraz dinlenmeni öneriyorum.
If Jane does not rest more, she may have a nervous breakdown.
- Eğer Jane daha fazla dinlenmezse, O bir sinir krizi geçirebilir.
Would you like to take a recess?
- Dinlenmek ister misin?
Tom, who had been working all day, wanted to have a rest.
- Tom, bütün gün çalışıyordu, dinlenmek istedi.
I feel like taking a rest.
- Canım dinlenmek istiyor.
Which one will be our final resting place?
- Hangisi bizim son dinlenme yerimiz olacak?
Instead of taking a rest, he worked much harder than usual.
- Dinlenme yerine, o her zamankinden çok daha sıkı çalıştı.
Which one will be our final resting place?
- Hangisi bizim son dinlenme yerimiz olacak?
An old man was resting in the shade of the tree.
- Yaşlı bir adam ağacın gölgesinde dinleniyordu.
I think you'd better take a rest; you look ill.
- Sanırım dinlensen iyi olur; hasta görünüyorsun.
Would you like to take a recess?
- Dinlenmek ister misin?
I have to take a rest.
- Dinlenmek zorundayım.
The city has a wonderful place to take a rest.
- Şehirin dinlenmek için harika bir yeri vardır.
Tom, who had been working all day, wanted to have a rest.
- Tom, bütün gün çalışıyordu, dinlenmek istedi.
I have no time to have a rest.
- Dinlenmek için vaktim yok.