I had to consider Tom's proposal.
- Tom'un önerisini dikkate almak zorunda kaldım.
Tom didn't take Mary's age into consideration.
- Tom Mary'nin yaşını dikkate almadı.
Tom didn't consider Mary's feelings at all.
- Tom Mary'nin hislerini hiç dikkate almadı.
She seldom pays regard to my advice.
- O, tavsiyemi nadiren dikkate alır.
Everyone has gone towards the ruin regardless of warnings.
- Herkes uyarıları dikkate almadan harabeye doğru gitti.
You should take into consideration the advice of your mother.
- Annenin tavsiyesini dikkate almalısın.
We should have taken the schedule into consideration.
- Programı dikkate almalıydık.
Let's begin by considering the similarities.
- Benzerlikleri dikkate alarak başlayalım.
Why would that be considered sexist?
- O neden seksist olarak dikkate alınırdı?
Tom considered Mary's request.
- Tom Mary'nin isteğini dikkate aldı.