I had to consider Tom's proposal.
- Tom'un önerisini dikkate almak zorunda kaldım.
Out of consideration to the pig farming industry the name 'pig influenza' has been changed into 'influenza A(H1N1)'.
- Domuz yetiştiriciliği endüstrisini dikkate almazsak 'domuz gribi' adı 'A gribi (H1N1) olarak değişti.
You must take the fact into consideration.
- Gerçeği dikkate almalısın.
She seldom pays regard to my advice.
- O, tavsiyemi nadiren dikkate alır.
Everyone has gone towards the ruin regardless of warnings.
- Herkes uyarıları dikkate almadan harabeye doğru gitti.
You should take into consideration the advice of your mother.
- Annenin tavsiyesini dikkate almalısın.
Out of consideration to the pig farming industry the name 'pig influenza' has been changed into 'influenza A(H1N1)'.
- Domuz yetiştiriciliği endüstrisini dikkate almazsak 'domuz gribi' adı 'A gribi (H1N1) olarak değişti.
Let's begin by considering the similarities.
- Benzerlikleri dikkate alarak başlayalım.
Tom considered Mary's request.
- Tom Mary'nin isteğini dikkate aldı.
Would you like to be considered for the job?
- İş için dikkate alınmak ister misin?