Tom azimli bir adamdır.
- Tom is a determined man.
Tom azimli ve çalışkan.
- Tom is determined and hard-working.
Uzaklığı belirlemek zor.
- It is hard to determine the distance.
Bu tablonun değerini belirlemek isterim.
- I'd like to determine the value of this painting.
Sigara içmeyi bırakmaya kararlıyım.
- I am determined to give up smoking.
Tom Mary'i öldürmeye kararlıydı.
- Tom was determined to kill Mary.
Yaşamlarımız çevremiz tarafından belirlenir.
- Our lives are determined by our environment.
Seyahat için tarihi belirlediler.
- They determined the date for the trip.
Önce ne yapılacağına karar vermeliyiz.
- We should determine what is to be done first.
Yaşamlarımız çevremiz tarafından belirlenir.
- Our lives are determined by our environment.
Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir.
- One's lifestyle is largely determined by money.
Önce ne yapılacağına karar vermeliyiz.
- We should determine what is to be done first.
Yatmadan önce bu bulmacayı çözmeye karar verdim.
- I'm determined to solve this puzzle before I go to bed.
Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi.
- Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband.
Yatmadan önce bu bulmacayı çözmeye karar verdim.
- I'm determined to solve this puzzle before I go to bed.