Everybody expected that the experiment would result in failure.
 - Herkes deneyin başarısızlıkla sonuçlanacağını bekliyordu.
What did the experimental set-up look like? What was connected to what and how?
 - Deneysel kurulum neye benziyordu? Ne neye ve nasıl bağlıydı?
Broken test tubes, cracked beakers - the work of careless students in the laboratory.
 - Kırık test tüpleri, kırık deney şişeleri - Laboratuvarda dikkatsiz öğrencilerin çalışması.
Dr. Tanaka carried out tests for two years on three hundred rats.
 - Dr. Tanaka üç yüz fare üzerinde iki yıldır deneyler gerçekleştirdi.
There is an urgent need for experienced pilots.
 - Deneyimli pilotlara acil bir ihtiyaç vardır.
What did the experimental set-up look like? What was connected to what and how?
 - Deneysel kurulum neye benziyordu? Ne neye ve nasıl bağlıydı?
What would happen if two powerful nations with different languages - such as United States and China - would agree upon the experimental teaching of Esperanto in elementary schools?
 - Amerika Birleşik Devletleri ve Çin gibi farklı dilleri olan iki güçlü devlet ilköğretim okullarında Esperanto deneysel öğretimi üzerinde anlaşmaya varsalardı ne olurdu?
He is young, but experienced.
 - O genç ama deneyimli.
From my own experience, illness often comes from sleeplessness.
 - Benim kendi deneyimlerinden, hastalık çoğunlukla uykusuzluktan kaynaklanıyor.
Ben bunun en iyi yol olduğunu tecrübe ile öğrendim.
 - Ben bunun en iyi yol olduğunu deneyimle öğrendim.