Benim yerim senin yanın. Bu kadar basit!
- Mein Platz ist an deiner Seite. So einfach ist das!
Ben senin tarafındayım, Tom.
- Ich bin auf deiner Seite, Tom.
Geçen sene Bayan Kato sizin öğretmeniniz miydi?
- Was Ms. Kato your teacher last year?
Ben dün sizin babanıza rastladım.
- I ran into your dad yesterday.
Bugün senin öğle yemeğin için parayı ben ödeyeceğim.
- I'll pay the money for your lunch today.
Bu senin Japonya'ya ilk ziyaretin mi?
- Is this your first visit to Japan?
My opinion is contrary to yours.
- Meine Meinung ist das Gegenteil von deiner.
Don't forget to tip the porter for carrying your luggage.
- Vergiss nicht, dem Portier Trinkgeld für das Tragen deiner Koffer zu geben.
Not Your Average Travel Guide.
Is this your cat?.