Турецкий язык - Английский Язык
Определение defteri в Турецкий язык Английский Язык словарь
- defter
- notebook
In her notebook, she drew a copy of the picture that was in the book.
-O, defterinde kitaptaki bir resmin kopyesini çizmişti.
Tom drew a happy face on the cover of his notebook.
-Tom defterinin kapağına mutlu bir yüz çizdi.
- seyir defteri
- journal
- not defteri
- notebook
Tom closed his notebook and put it in his briefcase.
-Tom not defterini kapattı ve onu evrak çantasına koydu.
Tom wrote down something in his notebook.
-Tom not defterine bir şey yazdı.
- defteri dürülmek
- be fired
- defteri dürülmek
- slang 1. to be killed. 2. to be fired
- defteri dürülmek
- be killed
- defteri kabartmak
- to run deep into debt
- defteri kapamak
- close a subject
- defteri kapamak
- to close a subject, give up a project
- defteri kebir
- 1. com. ledger. 2. slang ferocious swearing
- defteri kebir
- ledger
- defteri kebir bakiyeleri
- (Ticaret) ledger balances
- defteri kebir başlığı
- (Ticaret) ledger heading
- defteri kebir devri
- (Ticaret) ledger transfer
- defteri kebir hesabı
- (Ticaret) ledger account
- defteri kebir kontrol hesabı
- (Ticaret) master control account
- defteri kebir kontrolü
- (Ticaret) ledger control
- defteri kebir numarası
- (Ticaret) ledger folio
- defteri kebir sütunları
- (Ticaret) general ledger columns
- defteri kebir sütunu
- (Ticaret) folio column
- defteri kebirinden okumak
- slang to swear a blue streak
- depo defteri
- (Ticaret) warehouse books
- ders defteri
- exercise book
- defter
- book
In her notebook, she drew a copy of the picture that was in the book.
-O, defterinde kitaptaki bir resmin kopyesini çizmişti.
Tom adopted our method of bookkeeping.
-Tom defter tutma metodumuzu benimsedi.
- defter
- {i} register
- borç defteri
- tickler
- not defteri
- blotter
- akıl defteri (spiker)
- teleprompter
- bahis defteri tutan
- bookie
- bahis defteri tutan
- bookmaker
- defter
- keep
Tom isn't very likely to know where Mary keeps her address book.
-Tom Mary'nin adres defterini nerede sakladığını büyük ihtimalle bilmiyor.
- defter
- roll
- koleksiyon defteri
- scrapbook
- konuk defteri
- (Bilgisayar) guest book
- liste defteri
- register
- not defteri
- pocketbook
- not defteri
- note-book
- pano defteri
- (Bilgisayar) clipbook
- taslak defteri
- sketchbook
- telefon defteri
- (Bilgisayar) phone book
- top defteri
- (Askeri) artillery gun book
- vade defteri
- (Ticaret) tickler
- yevmiye defteri
- general journal
- yevmiye defteri
- (Askeri) cash blotter
- yevmiye defteri
- (Ticaret) day-book
- yevmiye defteri
- (Kanun) day book
- çek defteri
- (Ticaret) check register
- muhasebe defteri
- (Ticaret) book
This is my account book.
-Bu benim muhasebe defterim.
- defter
- record
- hesap defteri
- ledger
There are many questionable points in this ledger.
-Bu hesap defterinde birçok şüpheli noktalar var.
- işletme defteri
- business book
- karalama defteri
- scratch pad
- vukuat defteri
- incident book
- ziyaretçi defteri
- Visitor's book, visiting book, guest book
- şeref defteri
- Book of honor
- Defter
- scrapbook
- Defter
- scrapbook file
- adres defteri
- address book
- adres defteri
- directory
- akıl defteri
- autocue
- akıl defteri
- (Konuşma Dili) notebook
- akıl defteri
- trademark for autocue
- akıl defteri
- TelePrompTer
- akıl defteri
- device that is used to display words or text to read on television
- alıştırma defteri
- exercise book
- ana merkez kayıt defteri; deniz seviyesine göre yükseklik
- (Askeri) master station log; mean sea level
- anı defteri
- journal
- asker yoklama defteri
- muster roll
- atların şecere defteri
- studbook
- atın soyağacı defteri
- studbook
- bakkal defteri
- (gibi) messily kept (register of accounts); (notebook) that is anything but neat
- cari hesap defteri
- cash book
- cep defteri
- pocket notebook, pocketbook
- cep defteri
- pocket notebook
- cep defteri
- pocket book
- ceza defteri
- (Askeri) punishment book
- defter
- notebook, exercise book; register; account book
- defter
- registry
- defter
- tax roll
- defter
- notebook, copybook, exercise book
- defter
- register, inventory
- defter
- account book
This is my account book.
-Bu benim muhasebe defterim.
- defteri kebir
- general ledger
- dilenci defteri
- beggar book
- envanter defteri
- stock book
- fabrika defteri
- (Ticaret) plant ledger
- fatura defteri
- (Ticaret) invoice register
- haciz defteri
- (Ticaret) attached ledger
- hatıra defteri
- diary
- hatıra defteri
- 1. diary. 2 autograph book
- hatıra defteri
- daybook
- hesap defteri
- account book
- hisse senedi defteri
- stock ledger
- hisse senedi defteri
- (Ticaret) stock register
- hisse senedi defteri
- (Ticaret) stock lodger
- hisse senedi defteri
- stock book
- imalat defteri
- (Ticaret) factory ledger
- imalat defteri
- (Ticaret) production book
- imza defteri
- (Ticaret) attendance record
- iskonto senetleri defteri
- (Ticaret) bills discounted book
- karakol kayıt defteri
- blotter
- karakol tutuklama kayıt defteri
- charge sheet
- karalama defteri
- scribbling pad
- karalama defteri
- scribbling block
- karalama defteri notebook
- for rough drafts
- kasa defteri
- daybook
- kasa defteri
- cash book
- kasa defteri
- cashbook
- kayıt defteri
- copybook
- kayıt defteri
- register, record book
- kilise kayıt defteri
- parish register
- kira geliri defteri
- (Ticaret) rent roil
- kira geliri defteri
- (Ticaret) rent roll
- kopya defteri
- copybook
- maddi sabit varlıklar defteri
- (Ticaret) plant ledger
- mahsup defteri
- (Ticaret) eliminations ledger
- maliyet defteri
- (Ticaret) cost ledger
- masraf defteri
- (Ticaret) cost journal
- mektup kopya defteri
- (Ticaret) letter copying book
- merkez şube defteri
- (Ticaret) head office book
- mevzi kayıt defteri
- (Askeri) emplacement book
- microsoft fax adres defteri
- (Bilgisayar) microsoft fax address book
- muhtıra defteri
- 1. engagement calendar. 2. notebook, book for memoranda
- muhtıra defteri
- notebook
- müsvedde defteri
- exercise book, notebook
- müsvedde defteri notebook
- (used for writing quick notes or rough drafts)
- müşteri defteri
- (otel) visitor's book
- not defteri
- scratch pad
- not defteri
- scribbling pad
- not defteri
- jotter
- not defteri
- scribbling block
- not defteri
- note-book, pocketbook, jotter
- not defteri hakkında
- (Bilgisayar) about notepad
- not defteri için çıktı
- (Bilgisayar) output to notepad
- not defteri kağıdı
- (Bilgisayar) notebook paper
- not defteri simgesi
- (Bilgisayar) notepadicon
- numune defteri
- pattern book
- nöbet defteri
- guard book
- outlook adres defteri
- outlook address book
- pano defteri sayfası
- (Bilgisayar) clipbook page
- pano defteri sunucusu
- clipbook server
- pano defteri'ni
- (Bilgisayar) clipbook on
- randevu defteri
- appointment book
- randevu defteri
- engagement diary
- resim defteri
- drawing book
- sayım defteri
- inventory
- senet defteri
- (Ticaret) note register
- senet defteri
- (Ticaret) transfer book
- sevk defteri
- (Askeri) conduct book
- seyir defteri
- logbook
- seyir defteri
- logbook, deck log, log, journal
- seyir defteri
- log
- seyir defteri
- (Askeri) deck log
- sicil defteri
- (Ticaret) registry book
- sipariş defteri
- order book
- stok defteri
- stock book
- tahakkuk defteri kebiri
- (Ticaret) accrual ledger
- tahliye defteri
- (Ticaret) landing book
- tahsilat defteri
- (Ticaret) cash receipts book
- tahsilat defteri
- (Ticaret) collection ledger
- tasarruf mevduatı defteri
- savings book
- telsiz kayıt defteri
- (Askeri) radio-log
- transfer defteri
- (Ticaret) transfer register
- vezne defteri
- (Ticaret) teller's cash book
- yazı defteri
- copybook
Tear a page out of your copybook.
-Yazı defterinden bir sayfa kopar.
- yevmiye defteri
- journal, daybook
- yevmiye defteri
- journal
- yoklama defteri
- class book
- zabıt defteri
- minute book
- ziyaretçi defteri
- guest book
- ziyaretçi defteri
- visitor's book
- ziyaretçi defteri
- visiting book
- çek defteri
- checkbook
I balanced my checkbook while you were washing clothes.
-Sen giysileri yıkarken ben çek defterini dengeledim.
Let me get my checkbook.
-Çek defterimi alayım.
- çek defteri
- chequebook, checkbook
- çek defteri
- chequebook
She opened her purse and took out her chequebook.
-Cüzdanını açtı ve çek defterini çıkardı.
- çek defteri kabı
- checkbook cover
- çek defteri/karnesi
- checkbook
- üretim defteri
- (Ticaret) factory ledger
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение defteri в Английский Язык Английский Язык словарь
- defter
- comparative of deft
Связанные Термины
Турецкий язык - Турецкий язык
Определение defteri в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- amel defteri
- (Din) İnsanın dünya hayatında yaptığı iyi ve kötü bütün işlerin sözlerin kayıt edildiği defter Bu defter sesli bir film misali insanın her türlü hâl ve hareketini, konuşmalarını zapt eden bir defterdir Bu kayıt ve zabıtlarla insan ahirette hesaba çekilecek, bu defter insanın leh veya aleyhinde bir şahid olacaktır Kur'an'da "kitab" olarak zikredilmektedir
- tahrir defteri
- Kayıt defteri, sicil defteri
- yevmiye defteri
- Muhasebede, ticari işlemlerin belgelere dayanarak tarih sırası ile, maddeler halinde kaydedildiği deftere yevmiye defteri (Günlük Defter) denir
- DEFTER
- (Osmanlı Dönemi) Liste
- DEFTER
- (Osmanlı Dönemi) (C.: Defâtir) (Yunanca iki kanatlı manasına gelen bir kelimeden alınmıştır). Not yazmağa, ders için veya ticari hesablara mahsus kağıttan beyaz kitab. Pusula
- Defteri kebir
- (Hukuk) BÜYÜK DEFTER
- SADIRA DEFTERİ
- (Hukuk) Çıkan evrakın yazıldığı defter
- VARİDE DEFTERİ
- (Hukuk) Gelen evrakın yazıldığı defter
- YEVMİYE DEFTERİ
- (Hukuk) Tacirin yaptığı işlemlerin,yapıldığı tarihlere göre sıralandığı ve günü gününe yazıldığı defter
- ZABIT DEFTERİ
- (Hukuk) Eski hukukda tapu sicili gibi kullanılan defter
- adres defteri
- Kişilerin kendilerine gerekli olan adresleri topladıkları defter
- akıl defteri
- Hatırlanıp yapılması gereken şeylerin yazıldığı küçük defter, not defteri, muhtıra defteri, ajanda
- bakkal defteri
- Karışık, düzensiz yazılarla dolu defter
- banka defteri
- Banka cüzdanı
- cep defteri
- Cebe sığabilecek büyüklükteki defter
- defter
- Genellikle hafif bir kapak içerisinde, bir araya tutturulmuş kâğıt yaprakları: "Nikâh memurunun masasında, biraz sonra imzalayacakları defter vardı."- S. Derviş
- defter
- Genellikle hafif bir kapak içerisinde, bir araya tutturulmuş kâğıt yaprakları
- hatıra defteri
- İçine hatıraların yazıldığı defter
- işletme defteri
- Yalnız gelir ve giderlerin yazıldığı defter
- karalama defteri
- Karalamaların yapıldığı defter, müsvedde defteri
- kasa defteri
- İşletmelerde günlük alışveriş hareketlerinin kaydedildiği defter
- kayıt defteri
- Kayıt yapılan defter
- kopya defteri
- Mektup kopyalarının çıkarıldığı ince yapraklı defter
- mevduat defteri
- Banka cüzdanı
- müsvedde defteri
- Karalama defteri
- yevmiye defteri
- Günlük defter
- şiir defteri
- Yazılmış veya derlenmiş şiirlerin içinde bulunduğu defter