He put his room in order.
 - O, odasını düzenledi.
Tom called the meeting to order.
 - Tom talimat vermek için toplantı düzenledi.
Click here to edit the sentence.
 - Cümleyi düzenlemek için buraya tıklayın.
How often do you edit your profile?
 - Ne sıklıkta profil düzenlersin?
I am not going out because I have to tidy my room.
 - Odamı düzenlemek zorunda olduğum için dışarı çıkmayacağım.
Yuriko arranges flowers in her spare time.
 - Yuriko boş zamanında çiçekleri düzenler.
Emily is very interested in tea ceremony and flower arrangement.
 - Emily, çay töreni ve çiçek düzenlemesi ile çok ilgileniyor.
The Angkar regulated every moment of our lives.
 - Yaşamımızın her anını düzenleyen Angkar'dı.
Rice prices are regulated by the government.
 - Pirinç fiyatları hükümet tarafından düzenlenir.
The President needs to sign a law regulating public spending.
 - Başkanın kamu harcamalarını düzenleyen bir yasayı imzalanması gerekiyor.
He organized a summer rock festival.
 - O, bir yaz rock festivali düzenledi.
We organized a project team.
 - Biz bir proje ekibi düzenledik.
I think it's time for me to organize a party.
 - Sanırım bir parti düzenlememin zamanıdır.
Who organized that meeting?
 - O toplantıyı kim düzenledi?
She spends more time organizing than I.
 - O, düzenlemede benden daha fazla zaman harcar.
I have to organize my schedule before the end of the month.
 - Ayın sonundan önce programımı düzenlemek zorundayım.
Tom scheduled a last-minute meeting.
 - Tom bir son dakika toplantısı düzenledi.
She arranged the flowers beautifully.
 - Çiçekleri güzel düzenledi.
I arranged catering for tomorrow's party.
 - Yarınki parti için yeme içme işini düzenledim.