She is very fond of gossip.
 - Dedikoduya çok düşkündür.
She is very fond of flowers.
 - Çiçeklere çok düşkündür.
He seemed to be very keen on music.
 - O, müziğe çok düşkün gibi görünüyordu.
That young man is very keen on cycling.
 - Şu genç adam bisiklete binmeye çok düşkün.
That young man is very keen on cycling.
 - Şu genç adam bisiklete binmeye çok düşkün.
Tom is keen on surfing.
 - Tom sörf yapmaya düşkündür.
Tom's crazy about sweets.
 - Tom tatlılara düşkündür.
Sami was addicted to social media.
 - Sami sosyal medyaya düşkündü.
Sami was so addicted to that.
 - Sami ona çok düşkündü.
That teacher tends to be partial to female students.
 - Şu öğretmen kız öğrencilere düşkün olma eğilimindedir.
She is partial to chocolate cake.
 - Çikolatalı keke düşkündür.
Sami was addicted to social media.
 - Sami sosyal medyaya düşkündü.
Sami was so addicted to that.
 - Sami ona çok düşkündü.