You must be careful not to drop the eggs.
- Yumurtaları düşürmemek için dikkatli olmalısın.
Take care not to drop that glass.
- Bardağı düşürmemek için dikkat et.
President Arthur wanted to reduce the tariffs.
- Başkan Arthur gümrük vergilerini düşürmek istedi.
The opposition party put forward a bill to reduce income tax.
- Muhalefet partisi gelir vergisini düşürmek için bir yasa tasarısı sundu.
What are some foods you can eat to lower your cholesterol?
- Kolesterolünü düşürmek için yiyebileceğin bazı yiyecekler nedir?
The government clearly stated its intention to lower taxes.
- Hükümet vergileri düşürmek için niyetini açıkça ifade etti.
It would break if you dropped it.
- Eğer düşürürsen kırarsın.
Galileo dropped two iron balls from the top of the tower.
- Galileo kulenin tepesinden iki demir top düşürdü.
We must try to bring down costs.
- Maliyetleri düşürmeye çalışmalıyız.
The good harvest brought down the price of rice.
- İyi hasat pirinç fiyatını düşürdü.
The demand was brought down by increases in imports.
- İthalattaki artışla talep aşağı düşürüldü.
Our negotiations to lower export taxes suffered a big setback.
- İhracaat vergilerini düşürme müzakerelerimiz büyük bir başarısızlıkla sonuçlandı..
The government lowered taxes for lower-income families.
- Hükümet düşük gelirli aileler için vergileri düşürdü.
How can you bear such a humiliation?
- Böyle bir küçük düşürmeye nasıl katlanabilirsin?
Miscarriage is a heart-breaking experience.
- Çocuk düşürme içler acısı bir deneyim.