She is very thoughtful and patient.
- O çok düşünceli ve sabırlı.
She put down her thoughts on paper.
- Düşüncelerini kağıda döktü.
I have no idea what that guy is thinking.
- Bu adamın ne düşündüğü hakkında hiçbir fikrim yok.
With Renaissance, scholastic ideas gave place to positive ideas.
- Rönesans ile skolastik düşünce yerini pozitif düşünceye bırakmıştır.
Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.
- Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.
I think it'll rain today.
- Bugün yağmur yağacağını düşünüyorum.
You can't expect me to always think of everything!
- Her zaman her şeyi düşünmemi bekleyemezsin.
What do you think of the original plan?
- Orijinal plan hakkında ne düşünüyorsun?
She pondered the question for a while.
- Soruyu bir süre düşünüp taşındı.
We all pondered over what had taken place.
- Hepimiz ne olduğunu düşünüp taşındık.
Tom was probably pondering something.
- Tom galiba bir şeyler düşünüp duruyordu.
The confused mind is the mind that, thinking something over, congeals in one place.
- Karışık akıl, bir şeyi aşırı düşünen, bir yerde pıhtılaşan akıldır.
Everyone listened and was very happy, thinking this wedding was both original and meaningful.
- Herkes dinledi ve çok mutluydu, düğünün özgün ve anlamlı olduğunu düşündüler.
He contemplated taking a trip to Paris.
- Paris'e bir gezi yapmayı düşündü.
He contemplated their plan.
- O onların planı üzerinde düşündü.
Tom used to meditate every morning.
- Tom her sabah düşünüp taşınırdı.
I'm trying to meditate.
- Düşünmeye çalışıyorum.
Do you think that was deliberate?
- Onun kasıtlı olduğunu düşünüyor musun?
The jury deliberated for three days.
- Jüri üç gün boyunca düşündü.
It is worthwhile considering what it is that makes people happy.
- İnsanları mutlu eden şeyin ne olduğunu düşünmeye değer.
Tom's third marriage was unhappy and he was considering yet another divorce.
- Tom'un üçüncü evliliği mutsuzdu ve hâlâ bir kez daha boşanmayı düşünüyordu.
It is considered impossible to travel back to the past.
- Zamanda geçmişe seyahat etmenin imkansız olduğu düşünülüyor.
Have you ever considered majoring in economics at college?
- Üniversitede iktisat bölümünde uzmanlaşmayı hiç düşündünüz mü?