dämmerzustand

listen to the pronunciation of dämmerzustand
Английский Язык - Турецкий язык

Определение dämmerzustand в Английский Язык Турецкий язык словарь

daze
şaşkın

Biraz şaşkın görünüyordun. - You looked a bit dazed.

Tom hâlâ şaşkınlık içinde. - Tom is still in a daze.

daze
kamaştırmak
daze
serseme çevirmek
daze
hayret
daze
{f} göz kamaştır
daze
{i} sersem bir hal, sersemlik
daze
{f} şaşırtmak
daze
{i} şaşkınlık

Ben New York'a ilk gittiğimde, bir şaşkınlık içindeydim. - When I first got to New York, I was in a daze.

Tom hâlâ şaşkınlık içinde. - Tom is still in a daze.

daze
{f} sersemletmek
daze
sersemlet
daze
{i} sersemlik
daze
{f} büyülemek
daze
{f} afallatmak
daze
{f} sersemletmek, sersem etmek, serseme çevirmek
daze
sersemlemiş durum
daze
şaşkınlık dazed yarı şuursuz
Немецкий Язык - Английский Язык
mental dullness
stupor
semi-consciousness
daze
mental sluggishness
hebetude
twilight state
state of senselessness
dozy state
dwam
(state of) stupefaction