Ben nehri kirli buldum.
 - I found the river dirty.
Valiz kirli çamaşırlardan başka bir şey içermiyordu.
 - The suitcase contained nothing but dirty clothes.
Tom, Mary'ye pis pis baktı.
 - Tom gave Mary a dirty look.
Senin pis işini benim yapmamı istiyorsun, değil mi?
 - You want me to do your dirty work for you, don't you?
Tom kirlenmekten korkmuyor.
 - Tom isn't afraid to get dirty.
Bazı edepsiz fıkralar biliyorum ama onları anlatmam.
 - I know some dirty jokes, but I don't tell them.
Bazı edepsiz fıkralar biliyorum ama onları asla anlatmam.
 - I know some dirty jokes, but I never tell them.
Tom bazı iğrenç fıkralar anlattı.
 - Tom told some dirty jokes.
Çocuklara bile iğrenç fıkralar anlatır.
 - He tells dirty jokes even to children.