Minyatür golf oynadılar.
- They played miniature golf.
Benim bir minyatür schnauzerım var.
- I own a miniature schnauzer.
O, bana küçük bir oyuncak aldı.
- She got me a tiny toy.
Erkek kardeşim bana küçük bir oyuncak satın aldı.
- My brother bought me a small toy.