Genç olmasına rağmen gri sakalı var.
 - Although he's young, he has a grey beard.
Yağmur ormanlarının, dünya yüzeyinin sadece yüzde ikisini kaplamasına rağmen; vahşi bitki, hayvan ve bitki türlerinin yarısından fazlası orada yaşar.
 - Although rainforests make up only two percent of the earth's surface, over half the world's wild plant, animal and insect species live there.
Bitkin olduğum halde, işe devam ettim.
 - Although I was exhausted, I continued to work.
Sana söylediğim halde yapmadın bunu.
 - Although I tell you to, you don't do it.
Ekonomi zayıf olmasına rağmen, bazı şirketler hâlâ kazanç sağlıyor.
 - Although the economy is weak, some companies are still making a profit.
İstasyona geri dönüş uzun bir yol olmasına rağmen, eski vagon yavaş yavaş yaklaştı.
 - Although it was a long way back to the station, little by little the old wagon drew near.